Katanya (İtalya) Notlarım

Sicilya, İtalya'nın güneyinde yer alan Akdeniz'in en büyük adası. Biz 1 hafta ayırmamıza rağmen sadece adanın doğusundaki 3 şehri görebildik ve çok güzeldi. Kuzey İtalya da çok güzeldi ama buranın dokusu daha farklı. Burada insanlar daha rahat, yemekler daha ucuz, hava daha sıcak, sokaklar daha hareketli , evler daha bakımsız. Ayrıca barok mimari olduğu için sokaklar biraz daha kasvetli. Gündüz güzel de gece çok ürkütücü, sanki güvenli bir yer değilmiş izlenimi veriyor ancak biz olumsuz hiçbir şey yaşamadık. Zaten ben bu mimariyi sevdiğimden, hoşuma gitti. Prag'ın mimarisi de böyledir, oraya gittiyseniz ne demek istediğimi anlamışsınızdır.

İstanbul'dan Katanya Şehir Merkezine Ulaşım ve Taktikler

Gitmeden 2 ay önceden aldık biletlerimizi (Pegasus+Ryanair) ve 4-5 saat beklemeliydi. İyi olmadı çünkü gördük ki Milano Bergamo aktarmada transit yolcu kapısından geçmiyorsunuz, önce tamamen dışarı çıkıyorsunuz sonra tekrar uçuş saatine yakın kontrole giriyorsunuz. O nedenle ilk tavsiyem geliyor! Milano Bergamo aktarmalı uçuş alıyorsanız bekleme süresi en az 7-8 saat olsun ki Milano merkezi de görmeye gidin. 1 saat sürüyormuş havaalanından, çıkışta otobüsler var. Bavulunuzu bırakabileceğiniz yer de var dışarda, günlük ücreti çanta başına 5 euro.

Eğer merkeze inmezseniz, havaalanının karşı caddesinde bir alışveriş merkezi var, oraya gidebilirsiniz. Yürüyerek 10-15 dakikada geçiliyor, yayalar için tabelalar var, onları takip edin. Orda ucuza karnınızı doyurabilirsiniz. Biz 2 kişi 16 euroya doymuştuk ki içerisinde 2 schnitzel, fırında patates, sebze kızartma filan vardı.

Bu arada Milano Bergamo havaalanında internet var ve hızlıydı. Ancak Milano havaalanı epey pahalıydı. Pegasus ve Ryanair firmaları yemek de vermediği için yanınıza atıştırmalık alın mutlaka.

Ryanair ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Aldığınız biletinizin kabin koşullarını mutlaka kontrol edin ve ona göre ayarlayıp gidin. Biz "priority+2 cabin bags" almıştık. Kabin bagajı 10 kilo olmalı yazıyor ama ne gidişte ne dönüşte kimse tartmadı. Bir de kol çantam vardı. Priority ise çok bir ayrıcalık tanımadı, zaten birçok kişi bundan aldığı için herkes öncelikli statüdeydi :D Sadece benim çantamın boyutunu ölçmek istediler, o nedenle kabin boydan çok büyük çanta almayın bence. Bir de uçuştan 2 gün önce ücretsiz online check-in başlıyor, onu unutmayın. Koltukları rastgele veriyorlar ve Pegasus gibi yan yana vermiyorlar, para ödemenizi istedikleri için (değişim 4 euro) ayrı oluyor koltuklarınız.

Biz Katanya'da 3 gece, Syracusa'da 2 ve Taormina'da 1 gün geçirdik. Gidiş dönüş uçak biletimiz Katanya olduğu için onunla başlıyoruz yolculuğumuza :)

Katanya'da havaalanından şehir merkezine gitmek çok kolay ve uygun. Havaalanından çıkınca Alibus firmasını göreceksiniz. Bu otobüs sabah 5 ile gece 12 arasında her 15-20 dakikada bir varmış ve merkez sadece 15 dakika sürüyor. Bilet, kişi başı 4 euroydu.

Katanya'da Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Katanya'da öncelikle sevdiğimiz birkaç mekandan bahsedeceğim.

Kahvaltı için bir sürü pastane-bar kıvamında yerler var hem kahve hem alkol alabileceğiniz. Hepsi yaklaşık aynı güzellikle kahve ve yiyecek yapıyorlar. Yiyecekten kastım aşağıdaki tüm ürünler. Domatesleri muhteşem olduğu için tüm pizzalar lezzetli oluyor ve sabahları birer dilim alıp yanına kahveyle güzel gidiyor. Yerel halkı gözlemledik de, sabahın köründe iki shot espresso atıyorlardı, sonra da tüm gün enerjik geziyorlardı. Bizce o neşenin, hareketliliğin sırrı bu olmalı :D

Akşam yemekleri için iki restoranda bulunduk, ikisi de çok güzeldi.

Bu makarnanın adı Pasta Alla Norma (9 euro). Sicilya'da çok yaygın bir yemek. Bu mekanın adı ise A Putia Dell'Ostello. Zaten Foursquarede de puanı epey yüksek. Önemli not: İtalyanlar akşam 10 a doğru yemek yiyorlarmış. O nedenle 7-8 gibi gittiğinizde genelde yer oluyor. Ayrıca bu mekanda her çarşamba seçtikleri bir pizzada indirim oluyormuş, bu pizza 10 euroydu ama o gece bize 5,5 euroya geldi :)

Son gün keşfettiğimiz yer ise La Loggetta. Burası küçük bir yer, sevgilinizle romantik bir akşam yemeği için harika bence. Garson amca inanılmaz kibar ve tatlıydı. Fiyatlar uygundu. Örneğin lokal şarap istedik. Normalde kadehine 4,5-5 euro alıyorlar her yerde, burda 500 cl 4,5 euroydu. Kalamarlar yumuşacık, çok iyiydi. Türkiye'de genelde lastik gibi yapıyorlar :(

Katanya'nın merkezi kabul edilen yer Duomo Meydanı (Piazza del Duomo). Burada görebileceğiniz muhteşem bir katedral (Cattedrale di Sant'Agata), fil heykeli (Fontana dell'Elefante) ve bir çeşme (Fontana dell'Amenano) var.

Fontana dell'Amenano 1867 de yapılan, Duomo Meydanı ile pazarı (La Pescheria) birbirinden ayıran bir çeşmeymiş. Avrupa'nın pek çok çeşmesinde olduğu gibi, bunun da içine dilek dilenip para atılıyor. 

Katanya'nın pazarı, daha çok balık pazarı gibiydi, sebze azdı. Kocaman ton balıkları, jumbo karidesler, büyük ahtapotlar... Pazar, her sabah 6-7 gibi başlıyor kurulmaya, öğleden sonra kaldırılıyor ve sonra yerler yıkanıyor çünkü deniz ürünlerinden dolayı cidden ağır koku oluyor.

Via Etnea caddesi, oldukça uzun, sağlı sollu restoranların ve alışveriş merkezlerinin olduğu turistik bir cadde. Hareketli bir yer, ancak benim çok ilgimi çekmedi. İstiklal gibi düşünün ama araç girişi olan daha geniş ve uzun bir cadde. 

Teatro Bellini meydanı çok güzeldi gece, aşırı hareketliydi, hep gençler vardı. Gündüz de hem meydan hem bina oldukça ilgi çekiciydi.

Katanya hem depremler hem Etna Yanardağı'nın patlamalarından dolayı birçok kez zarar görmüş bir şehir. Özellikle 1669'da çok büyük bir patlama yaşanmış ve şehrin birçok yeri lavlarla yanıp kül olmuş. Duomo Meydanı'ndan 15 dakika yürüme mesafesinde bulunan Piazza Palestro'daki bu anıtı görmeden geçmeyin derim, ismi Porta Garibaldi. Bu kötü zamanları anmak adına yapılmış bir anıtmış, üzerinde "Melior de cinere surgo" yazıyor. Bu sözün, "küllerimden yeniden doğabilirim, hem de çok daha güzel" gibi bir anlamı varmış.

Bu gezimizde bizi en çok etkileyen kısma gelelim artık! Etna Volkanik Dağı!!! Etna Dağı,Avrupa'daki aktif olan en yüksek volkanik dağ imiş. Biz gittiğimizde içerisinde patlamalar oluyordu, fotoğraflarda gördüğünüz koyu kahverengi duman rengi bunu ifade ediyormuş.

Öncelikle merkez tren istasyonunun hemen yakınında AST otobüslerinin kalktığı duraklar var. Oraya sabah 8 olmadan gidip sıraya girmelisiniz. Yoksa otobüste yer kalmayabiliyor. Biz 8 de orda olduğumuz halde ikinci otobüse kaldık, neyse ki kaldırdılar ama riskliydi. Biletler durakların karşısındaki pastanenin içinden alınıyor, fiyatı kişi başı gidiş dönüş 6.6 euro. Yol yaklaşık 2 saat sürüyor. Giderken küçük bir köyde 25 dakika mola veriliyor. Ya merkezden ya o köyden yiyecek veya suyunuzu almanızı tavsiye ederim, yukarısı pahalı çünkü. 2 saat sonunda otobüsten indiğiniz yer 1900 metre civarı. İner inmez farkettiğim şey her yerde uğur böcekleri olduğuydu, çok ilginç. Ama pek çok kişi görmediğinden üzerlerine basmışlar hep. O kadar çoklar ki basmamak imkansız zaten. Sorduğum birkaç kişi volkanik bölgeler mineralli verimli topraklar demek, o nedenle uğur böcekleri olması normal dediler.

Bu yükseklikte 2 büyük krater mevcut, önce onları görüp sonra daha yukarı çıkabilirsiniz. Biraz yorucu olur ama. Biz 1 tanesini görüp sonra teleferiğe bindik, kişi başı gidiş dönüş 30 euroydu, 10 dakika sürdü. Böylece 2500 metreye kadar çıktık.

Teleferikten indikten sonra kişi başı 35 euro ödeyerek minibüslerle 2950 metreye kadar çıkabildik. Normalde bu yolu yürüyebilirsiniz, ancak biz kendimize güvenemedik. Aşırı dik çünkü ve rüzgar var, sürekli küller ağzınıza burnunuza kulağınıza giriyor. O nedenle önemli tavsiye, giyeceğiniz şey kapşonlu olsun mümkünse ve ayrıca şal alın mutlaka. Bu arada 2950 metrede hava güneşli olmasına rağmen soğuktu. Ben içime boğazlı kazak giymiştim örneğin. Ağustos'ta giden bir arkadaşım kar yağıyordu demişti. Özetle en azından içinize kalın giyinin derim.

Oldukça fazla turist var. Son teleferik 4 te dönüyor aşağıya. Katanya'ya son otobüs ise 16:30 da. Saatlere dikkat edin, kalmayın oralarda :D
Tehlikeli mi diye soranlar oldu bana. 70 yaşında teyze ya da 3-4 yaşlarında çocuklar gördük, yani tehlikeli mi bilmiyorum ama epey turist vardı. Riskli mi derseniz, evet. Sonuçta aktif bir yanardağın yakınına gidiyorsunuz. Yani biz ordayken de patlama olma ihtimali vardı ama bu riski almaya değerdi ki değdi de :) Çok farklı bir tecrübeydi, kesinlikle tavsiye ediyorum.

Bir sonraki rotamız Siracusa ile devam ediyoruz. Okumak için tıklayın.