Tayland-Fil Safarisi (Yapmayın nolur)
2018 yılı Mart ayında gittiğim Tayland gezimde çok kötü bir tecrübe yaşadık. Uzun zaman atlatamadım. O yüzden anlatamadım da, öyle kötü hissettim ki. Ama bu sabah adadaki faytonlarla ve her sene ölen yüzlerce at ile ilgili uzun bir yazı okuyunca nihayet bunu yazmaya karar verdim ve hatta yayabildiğim kadar çok yaymak istiyorum ki insanlar bu sektöre destek vermesinler. Daha çok filin canı yanmasın..
Puket'te son gün vaktimiz vardı ve bir tura katılmaya karar verdik. Turu son anda seçtiğimiz için çok seçeneğimiz kalmamıştı ama özellikle dikkat ettiğimiz şey fil safarisi olmayan bir tur seçmekti. Çünkü onunla ilgili daha önce güzel yazılar okumamıştık. Neyse tur başladı ve bize söylenen tapınaklara uğramaya başladık. Bu süreçte fark ettik ki az katılım olduğundan 2 tur birleştirilmiş. Bu nedenle bir kaç noktadan sonra baktık ki bir fil safarisi alanındayız, adı "Seaview Elephant Camp". Diğer tur katılımcılarından fil safarisi yapmak isteyen çok olmuş. O nedenle bizden de yarım saat beklememizi istediler ve beklerken istersek ücretsiz olarak katılabileceğimizi söylediler. Bunu duyunca bir arkadaşımız özellikle file binmek istedi. Onunla birlikte sırada beklerken fillere bu kadar yakın olmak benim de ilgimi çekmişti, acaba biz de denesek mi diye düşündük. Yine de okuduklarımızdan dolayı çekinerek bindik bir file ve üzerine bindiğimiz andan itibaren bir terslik olduğunu anladık, çünkü adamın elinde çekice benzer bir şey vardı. Ayrıca fil çok huysuzdu ve ilerlemek istemiyordu. Onu yönlendiren kişi filin kafasında oturuyordu, biz ise sırtında. Adam epey mücadele ettikten sonra fil ilerlemeye başladı. Çok yüksekteydik ve ağır gidiyorduk, farklı bir histi ama güzeldi diyemem. Adam fili sürekli o elindeki çekiçle kulaklarından çekerek yönlendiriyordu. Fil daha da sinirlenmeye başladı ve farklı yöne doğru yürüdü. Ama öyle yavaştık ki ben bir sorun olduğunu düşünmüyordum. Hayvan sonuçta, biz ise zorla üzerindeyiz, tabi ki huysuzlanacak diye düşünüyordum. Ama sonra işler değişti. Hayvanın başında oturan adam bir anda çekicin sivri tarafıyla hayvanın gözlerinin üzerine, ortaya doğru epey güçlü vurmaya başladı, hayvan ise acıyla ses çıkarıyordu. O anda ben bağırmaya başladım dur napiyosun, yapma, vurma, indir bizi diye. Adam bize cevap vermiyordu, sadece file vuruyordu. Ama filin delirdiği veya bizi düşürmek istediği gibi bir durum yoktu. Sonra adam fili sola doğru yönlendirdi ve gözden uzak bir alanda yüksek bir yere uzandı, orada raflar ve raflarda kanlı bezler vardı. Kanlı bezi görünce bir baktım filin gözlerinin üstleri kanıyor. Anladım ki bu hep yaptıkları bir şey. Sadece bezleri arka tarafa saklamışlar ki kimse görmeden kanı silebilsinler. O an tutamadım kendimi, ağlamaya başladım. Onur da ben de yeter artık, inmek istiyoruz diyorduk ama adamın tek söylediği, "bunu yapmak zorundayım, bu zor ve güçlü bir hayvan" gibi bir şey oldu. Ya bu nasıl bir mantık? O zaman böyle bir sektör olmasın, sanki mecbursunuz filleri kanatmaya ve tabi aynı lafı kendimize de söylemek istiyorum. Biz de bu sektörü destekleyerek hata yaptık.
Bu arada arkadaki kanlı bezlerin olduğu yerde kelepçeli, zincirli filler ve maymunlar da gördük. Aklımızdan neler geçti bilseniz. Şu zinciri kıran aletten bulmaya çalışalım, gelelim ve tüm bu hayvanları salalım, özgürlüklerine kavuşsunlar diye düşündük. Ancak tek yapabildiğimiz indikten sonra rehberin nasıl geçti sorusuna, "çok kötüydü, adam file vurup durdu, böyle aktivite mi olur, bizi neden buraya getirdiniz" şeklinde kızmak oldu. Maalesef tıpkı adadaki fayton piyasası gibi, bu da Tayland'da çok yaygın bir pazar ve turistler çok kullanıyormuş. Yani belli ki iyi para dönüyor, o nedenle mücadele etmek zor olsa gerek. Bilmiyorum. Sanırım yapabileceğimiz en güzel şey bu sektöre destek vermemek olur. Gitmemek, binmemek ve para kazandırmamak.. Fillere yakın olmak isteyenler için onları beslemek, onları yıkamak gibi öyle güzel aktiviteler var ki. Vaktinizi, paranızı onlara ayırın, böyle 5 dakika üzerine binmeye değil, ne olur. Bir arkadaşım diğer aktiviteye katılmıştı ve öyle güzel anlatıyor ki anısını. Onlara dokunduğunu, beslediğini, yıkadığını, bağ kurduğunu söylüyor. Onun izniyle çok neşeli bir fotoğrafı paylaşıyorum.
Ancak ben bu günü hep kötü anacağım, pişmanlık duyacağım. Hep içten içe o filden özür dileyeceğim.
Bu arada arkadaki kanlı bezlerin olduğu yerde kelepçeli, zincirli filler ve maymunlar da gördük. Aklımızdan neler geçti bilseniz. Şu zinciri kıran aletten bulmaya çalışalım, gelelim ve tüm bu hayvanları salalım, özgürlüklerine kavuşsunlar diye düşündük. Ancak tek yapabildiğimiz indikten sonra rehberin nasıl geçti sorusuna, "çok kötüydü, adam file vurup durdu, böyle aktivite mi olur, bizi neden buraya getirdiniz" şeklinde kızmak oldu. Maalesef tıpkı adadaki fayton piyasası gibi, bu da Tayland'da çok yaygın bir pazar ve turistler çok kullanıyormuş. Yani belli ki iyi para dönüyor, o nedenle mücadele etmek zor olsa gerek. Bilmiyorum. Sanırım yapabileceğimiz en güzel şey bu sektöre destek vermemek olur. Gitmemek, binmemek ve para kazandırmamak.. Fillere yakın olmak isteyenler için onları beslemek, onları yıkamak gibi öyle güzel aktiviteler var ki. Vaktinizi, paranızı onlara ayırın, böyle 5 dakika üzerine binmeye değil, ne olur. Bir arkadaşım diğer aktiviteye katılmıştı ve öyle güzel anlatıyor ki anısını. Onlara dokunduğunu, beslediğini, yıkadığını, bağ kurduğunu söylüyor. Onun izniyle çok neşeli bir fotoğrafı paylaşıyorum.
Ancak ben bu günü hep kötü anacağım, pişmanlık duyacağım. Hep içten içe o filden özür dileyeceğim.
Paylaşmak istedim.
Bu etkinliğin görünmeyen yüzünü anlatması açısından çok etkileyici bir yazı olmuş. Tayland'a gidip filleri yakından görmek isteyenler için başka alternatifler olduğunu bilmek güzel.
YanıtlaSilEvet, özellikle o yüzden yazmak istedim, çünkü fil safarisi hep eğlenceli ve keyifli bir aktiviteymiş gibi gösteriliyor. Ancak işin iç yüzü bambaşkaymış maalesef :(
SilFil besleme ve yıkama çok eğlenceliydi. Herkes birbirini ıslattı. Bu yerlerde de cezalandırılmak için vurulduğunu düşünüyorum.
YanıtlaSil