Belgrad (Sırbistan) Notlarım

Belgrad. Sırbistan'ın başkenti. 1.2 milyon nüfuslu. Genç nüfusu fazla olan, insanlarının fiziken oldukça iyi, erkeklerinin tavırlarının bence çok kaba, porsiyonlarının epey büyük olduğu bir şehir. Özellikle tarihi ve gece hayatıyla meşhur. Sava ve Tuna nehirlerinin aktığı şehirde nehir boyunca sıralanmış gemi restoran&barlar mevcut (yüzen kafe-barlara splavovi deniyormuş). İster gündüz bu tekne/gemilerde yemeğinizi yiyin, ister gece geç vakitte dans etmeye gidin. :)

Ben bi bayram tatilinde 4 gün oradaydım. Yetti. Ama 2 gün yetmez mesela. Büyük bir şehir. Pek çok yerini göreyim, Zemun'a da gideyim, tekne turu yapayım, gece dışarı da çıkayım, müze de gezeyim derken, yetmez 2 gün.

Hava alanından hemen çıkışta solda durağa A1 nolu otobüs geliyo Trg Slavija Meydanı'na giden, tren istasyonundan da geçiyor. Kliması çalışmıyordu. Ayakta gittim ama yarım saat filan sürdü, sorun olmadı. Bilet parası 300 dinardı, otobüsün içerisinde topluyor şoför.

Sırpça "Kimi seviyorsun?" demekmiş.

Belgrad'da graffiti sanatı çok gelişmiş. Ara sokaklarda rastgele dolaşın, gördüklerinize inanamayacaksınız.

Belgrad'da buluşma noktası Republic Square miş. ''Atın orada buluşalım'' da diyorlarmış gençler aralarında. Prens Mihailo'nun at üzerinde heykeli var orada, ondan bahsediyorlar. Ben gittiğimde hava çok sıcaktı, epey zorlandım gündüzleri gezerken. Benim tavsiyem mayıs, haziran, ağustos ya da eylülde gitmeniz.

Ada Ciganlija; nehre girmek, güneşlenmek, bisiklete binmek, yürüyüş yapmak vs. için güzel. Gerçi nehir temiz değildi, ben girmedim ama sadece takılmak, dolaşmak için de iyi orası. Ama o zaman havalardan mıdır nedir epey sinek vardı adada, bilginiz olsun. Bi sinek kovucu alsanız yanınıza iyi olabilir. Giyim kuşam aşırı rahat; kısacık şortlar, minicik bluzlar giyin. Kimse dönüp bakmıyor, Türkiye'den sonra, sokaklarda rahatça yürüyebilmenin keyfini çıkarın kadın arkadaşlar. 

Bir gece KC Grad adlı bir mekana gittik. 100 Sırp (3 lira civarı) dinarı girişi vardı, içeride caz müzik dinletisi olmasına rağmen. Yani ucuz. Diğer balkan ülkelerine göre pahalı olsa da, Türkiye'ye göre özellikle yeme ve alkol oldukça ucuz :) KC Grad'ın etrafı gece kulüpleri, pizzacılar dolu. Oralar geceleri hareketli olan, gençlerin takıldığı yerlermiş. ;)

Çok güzel bira çeşitleri var; meyveli, limonlu vs.
Yoğurt diye gördüklerim ise hep ayrandı. Katı yoğurt bulamadım:S Ama ayran dediysem, meyveli ayran! Çok güzeldi! :)

Ben internetten araştırıp freewalking tour a katıldım. Tavsiye ederim bu arada, çok keyifliydi.

http://www.belgradewalkingtours.com/
Oradaki rehber abla, dedesinin yaptığı ev yapımı rakijalardan ikram etti bize. Tipik içkisi rakija. Rakija oldukça sert bi içki.

Skadarlija caddesinde akşam yürüyün. Çiçeklerle bezeli, arnavut kaldırımlı bi sokak. Oldukça küçük ve turistik. Biz iki kişi güzel bi yerde oturduk. Birer rakija, birer ana yemek, iki salata,
bir kola aldık ve yaklaşık 70 lira ödedik. Epey iyiydi ortam. Kumkapıdaymış gibi masaların başında müzisyenler de vardı, istiyorsanız çalıyorlar, epey kalıyorlar masada ve bahşiş veriyorsunuz tabi. Keyifli bi akşamdı.

Knez Mihajlova caddesi ise İstiklal gibi. Beni çeken bir yanı olmadı. Sağlı sollu mağazaların olduğu, sokak müzisyenlerinin çaldığı, kalabalık bir cadde. 

Sokakta soru sormaktan çekinmeyin, yardımseverler. İngilizce bilmeyenler bile haritadan nereyi kastettiğimi anlamaya, yardım etmeye çalıştılar. Alfabe latin olmadığından başta biraz zorlanabilirsiniz ama hava alanında İngilizcelerini de içeren haritayı aldınız mı sorun yok.

Trg Slavija Meydanı, Cumhuriyet Meydanı, Knez Mihailova Caddesi, Kalemegdan bunların hepsi birbirine yakın zaten.

Nicola Tesla müzesi var Krunska caddesi üzerinde, 51 numara. O da bu merkeze yürüme mesafesinde. İlgiliyseniz bilime, ve İngilizceniz en az orta seviyedeyse; mutlaka gidin. 1 saatinizi filan alır. Giriş 500 dinar. İngilizceyi belirtmemin sebebi; önce Tesla'nın hayatına dair bir slayt gösterisinin olması, sonra müzedeki rehberlerin buluşları anlatmaları ve İngilizcelerinin çok iyi olması vs.

Kalemegdan'a öğle sıcağında değil de gün batımına doğru gidin bence, içi epey büyük. Yürüyün, yanınıza içeceğinizi alın, çimenlerde yayılın. Sonra zafer heykeli (statu of victory) yanından gün batımını izleyin. Ben öyle yapmadım, hata ettim. Bi akşam da yine gün batmadan tekne turu yapmanızı öneririm. Güneş batarken nehirlerin üzerinde köprülerin altında olmak keyifli. 500 dinardı tekne turu kişi başı.

Üzerinden zaman geçince hatırlamak zor oluyor.. Şimdilik bu kadar, hatırladıkça eklerim. :)