FICCIN-Taksim
Doymak için değil, cidden keyif aldığım için yerim ve böyle hızlı hızlı veya geçiştirerek değil de keyfine vara vara, yaya yaya yemeği severim. Bu arada çok aykırı denemeler (kurbağa bacağı, at sineği gibi:p) yapmayı tercih etmemekle beraber yeni tatlara açığımdır, bol bol denerim, görsel olarak beni yıkmadığı sürece bi de. Yani karidesi karides olarak görmeden, önüme kaşarlı sotesi geldiğinde hapur hupur götürürüm, acımam; ama balıkların kafası duruyorsa, gözlerine baktığım an yiyemem. Özünde çok da iyi insanım aslında da bu besin zinciri beni mahvetti.
Bu arada gittiğim yerleri sağa sola not almak, yemeklerini denemek, aşçılarla konuşmak gibi huylarım vardı hep, son zamanlarda fotoğraflarını da çekmeye başladım. Sonra dedim ki; madem bir blogum var, bu konuda da ilgiliyim, e ne duruyorum o halde, bunu paylaşayım da herkes faydalansın. Çünkü neden? Hayat paylaşınca güzel!
eveett, Taksim'i hep çok sevmekle beraber son 1 yıldır haftada en az iki kez gittiğim yer haline dönüştü. İki tane kursa yazıldım orda, kurs olmasa da akşamları kahve içeyim aman bi yemek yiyeyim derken yepyeni mekanlar da keşfetmeye başladım haliyle. Bugün ilkini sizlerle paylaşmak istiyorum. FICCIN. Fıccın Gs Lisesi ile Odakule arasında Kallavi sokakta. Karşılıklı beş dükkanları var farklı konseptlerde. Yani hepsi aynı dizayn filan değil ama menüler ortak, mutfak ortak. İkisi meyhane konseptinde. İkisi cafe gibi. Biri ise arada kalmış:) En sevdiğim meyhane tadında olanlar. Az masa var toplamda, ve küçükler. O nedenle yer bulmak kolay olmuyor, haftaiçi bile. Gelelim yemeklere, hizmete vs. Hizmette biraz sıkıntı var. Aslında 3 tanesine gittim iki sefer bi sorun olmamıştı ama dün gittiğimizde çok beklememiz gerekti, yemek öncesi de sonrası da hesap öderken de.. Garsonlar kibar, yardımcı olmak istiyorlar ama yine de rahatlar. Öyle hızlı yemek, hızlı servis beklemeyin derim. Onun dışında arkadaşlarınızla sohbet edebileceğiniz, gürültüden kafanız şişmeyecek, alkol de alayım güzel yemek de yiyeyim diyosanız iyi bence burası güzel, sıcak. Bi kenarda kitap okuyan 60larında abi de vardı, uzak doğulu genç kızlar da. Müşterisi oldukça karışık yani, renkli:)
Dün yediklerim şöyle; az mercimek çorbası. Bildiğimiz mercimek çorbası:p ama kaynar değildi mesela, ılık bile denebilir. Sonrası için kabak beğendili köfte istedim. Biraz tuzsuzdu, beğendi kısmı yavan geldi bana. Ben de baharatlarla süsledim yerken, köftesi iyiydi, sosu güzeldi.
Ardından da kadayıflı muhallebi aldık. Cevizi boldu. Egeli arkadaş yağını ağır buldu. Bu margarinle yapılmış, değişik kokuyo dedi, ama bana hiç gelmedi kokusu çünkü biz katı yağ hep kullanırdık evde, hele tatlıları hep katı yağ ile yapardı annem. Ben beğendim tatlıyı, bol cevizli filan, hatta bi tane daha yerdim:) Bu arada menüde olmayan şeyler olabiliyo, o nedenle sorunuz. Örneğin kabak tatlısı menüde yoktu, ama varmış ellerinde, kardeş ondan yedi mesela. Fena değil, dedi.
Fiyatlara gelince; 2 az çorba içildi, 5 kişi yemek yedi, 1 kola, 2 tatlı derken 75 lira tuttu. Oldukça iyi ha! ;)
Bir önceki gidişimde ise fıccın denemiştim ben. Fıccın kıymalı Çerkes böreği imiş. Hamuru oldukça yumuşak ve kıyması boldu. Yanında da yeşillik getiriliyor.
Bu arada gittiğim yerleri sağa sola not almak, yemeklerini denemek, aşçılarla konuşmak gibi huylarım vardı hep, son zamanlarda fotoğraflarını da çekmeye başladım. Sonra dedim ki; madem bir blogum var, bu konuda da ilgiliyim, e ne duruyorum o halde, bunu paylaşayım da herkes faydalansın. Çünkü neden? Hayat paylaşınca güzel!
eveett, Taksim'i hep çok sevmekle beraber son 1 yıldır haftada en az iki kez gittiğim yer haline dönüştü. İki tane kursa yazıldım orda, kurs olmasa da akşamları kahve içeyim aman bi yemek yiyeyim derken yepyeni mekanlar da keşfetmeye başladım haliyle. Bugün ilkini sizlerle paylaşmak istiyorum. FICCIN. Fıccın Gs Lisesi ile Odakule arasında Kallavi sokakta. Karşılıklı beş dükkanları var farklı konseptlerde. Yani hepsi aynı dizayn filan değil ama menüler ortak, mutfak ortak. İkisi meyhane konseptinde. İkisi cafe gibi. Biri ise arada kalmış:) En sevdiğim meyhane tadında olanlar. Az masa var toplamda, ve küçükler. O nedenle yer bulmak kolay olmuyor, haftaiçi bile. Gelelim yemeklere, hizmete vs. Hizmette biraz sıkıntı var. Aslında 3 tanesine gittim iki sefer bi sorun olmamıştı ama dün gittiğimizde çok beklememiz gerekti, yemek öncesi de sonrası da hesap öderken de.. Garsonlar kibar, yardımcı olmak istiyorlar ama yine de rahatlar. Öyle hızlı yemek, hızlı servis beklemeyin derim. Onun dışında arkadaşlarınızla sohbet edebileceğiniz, gürültüden kafanız şişmeyecek, alkol de alayım güzel yemek de yiyeyim diyosanız iyi bence burası güzel, sıcak. Bi kenarda kitap okuyan 60larında abi de vardı, uzak doğulu genç kızlar da. Müşterisi oldukça karışık yani, renkli:)
Dün yediklerim şöyle; az mercimek çorbası. Bildiğimiz mercimek çorbası:p ama kaynar değildi mesela, ılık bile denebilir. Sonrası için kabak beğendili köfte istedim. Biraz tuzsuzdu, beğendi kısmı yavan geldi bana. Ben de baharatlarla süsledim yerken, köftesi iyiydi, sosu güzeldi.
Ardından da kadayıflı muhallebi aldık. Cevizi boldu. Egeli arkadaş yağını ağır buldu. Bu margarinle yapılmış, değişik kokuyo dedi, ama bana hiç gelmedi kokusu çünkü biz katı yağ hep kullanırdık evde, hele tatlıları hep katı yağ ile yapardı annem. Ben beğendim tatlıyı, bol cevizli filan, hatta bi tane daha yerdim:) Bu arada menüde olmayan şeyler olabiliyo, o nedenle sorunuz. Örneğin kabak tatlısı menüde yoktu, ama varmış ellerinde, kardeş ondan yedi mesela. Fena değil, dedi.
Fiyatlara gelince; 2 az çorba içildi, 5 kişi yemek yedi, 1 kola, 2 tatlı derken 75 lira tuttu. Oldukça iyi ha! ;)
Bir önceki gidişimde ise fıccın denemiştim ben. Fıccın kıymalı Çerkes böreği imiş. Hamuru oldukça yumuşak ve kıyması boldu. Yanında da yeşillik getiriliyor.
Bir diğer seçenek de Çerkes mantısı. Kıymalısı, patateslisi var, bir de ıspanaklısı mı vardı ya, 3.yü unuttum şimdi. Kıymalı ve patatesli gayet güzeldi ama. Büyük büyük geliyo bizimkinden farklı olarak.
Afiyet olsun!:)
Yorumlar
Yorum Gönder
Beğendin mi?